Restorasyonu tamamlanan Stevi Stefan Kilisesi’nin açılış törenine Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ile birlikte katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, “İstanbul, farklı dinlerin ve kültürlerin bir arada barış içinde yaşadığı şehir olma vasfını bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen Stevi Stefan Kilisesi’nin açılış törenine katıldı. Balat’ta halk arasında “Demir Kilise” ve “Bulgar Kilisesi” olarak da bilinen kilisenin açılış törenine; Başbakan Binali Yıldırım, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Bulgar Ortodoks Klisesi Patriği Neofit, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Bulgaristan Başmüftüsü Mustafa Aliş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da iştirak etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende bir konuşma yaptı.
Bulgaristan’ın Avrupa Birliği Dönem Başkanı olduğu bir dönemde yapılan bu açılışı, uluslararası topluma verilmiş çok önemli bir mesaj olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul, buradaki şu fotoğrafla farklı dinlerin ve kültürlerin bir arada, barış içinde yaşadığı şehir olma vasfını bir kez daha tüm dünyaya özellikle göstermiştir” diye konuştu.
“DEMİR KİLİSE, İSTANBUL’UN GÜZELLİĞİ VE ZENGİNLİĞİNE DE KATKIDA BULUNUYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1898 yılında yapılan ve demir iskelet sistemiyle hâlen türünün dünyadaki tek örneği olan kilisenin, Bulgar cemaati için ibadethane olarak hizmet vermenin yanında, İstanbul’un güzelliğine ve zenginliğine de katkıda bulunduğunu söyledi.
Kilise’nin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde de restore edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2011’de başlayan ve tamamlanan köklü restorasyonun, 15 milyon liranın üzerinde bir maliyetle tamamlandığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan restorasyonun, İstanbul İl Özel İdaresi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ve Bulgaristan’la iş birliği içerisinde gerçekleştirildiğini aktardı.
“ECDADIMIZ, FETHETTİĞİ YERLERDE DİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ GÜVENCE ALTINA ALMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Tarih boyunca ecdadımız fethettiği yerlerde öncelikle din özgürlüğünü ve ibadethaneleri güvence altına almıştır. Dininizi yaşamakta, ibadetlerinizi yapmakta serbestsiniz ve bizim güvencemiz altındasınız anlayışıyla onları hep koruma altına almıştır. İstanbul’daki diğer eserlerden daha sonra yapıldığı için adı Yeni Cami olarak konan camimiz dahi Eminönü’nde 400 yıllık bir geçmişe sahiptir. Ayasofya bin 500 yıllık tarihiyle İstanbul’la birlikte tüm dünyanın incisi durumundadır. Bu şehirdeki ve kadim coğrafyamızın dört bir yanındaki her bir eserin bizim gönlümüzde ayrı bir yeri var. Camiler var, kiliseler var, sinagog-havra bunlar var, hepsi sadece İstanbul’da değil ülkemizin değişik yerlerinde de bir aradalar. Fatih Sultan Mehmet Han başta olmak üzere ecdadımızın inanç ve ibadet özgürlüğü konusunda İstanbul’dan Bosna’ya, Kudüs’ten Selanik’e kadar çok sayıda tarihe mal olmuş fermanları, emirnameleri, belgeleri mevcuttur.”
Tarihin belirli bir döneminde yaşanmış acı hatıraların, çok daha uzun ve çok daha köklü olan birlikte yaşama tecrübesini gölgelememesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onun için bizde, ‘kesrette vahdet’ anlayışı var. Bu bizim aslında tüm inançlara, düşünceye vesaire yaklaşımımızı gösterir, yani çoklukta birlik. Biz işte bu anlayışla ülkemizin her köşesinde diğer dinlere mensup vatandaşlarımızın ibadethanelerini ayağa kaldırmaya, bunlara yönelik çalışmaları yürüttük, yürütüyoruz” dedi.
“DİNİ MEKÂNLARIN ONARIMI ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE DE SÜRECEK”
Son dönemde Edirne’deki büyük Sinagog’un, Gökçeada’daki Aya Nikola Kilisesi’nin, İskenderun’daki Süryani Katolik Kilisesi’nin, Diyarbakır’daki Sur Ermeni Protestan Kilisesi’nin, Gaziantep’teki Nizip Fevkani Kilisesi’nin, Cunda’daki Taksiyarhis Kilisesi’nin ve Edirnekapı’daki Aya Yorgi Kilisesi’nin de aralarında bulunduğu 14 ibadethanenin onarımdan geçirildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demir Kilise, bu işin finalidir, son örneğidir. Havra, şapel, kilise gibi dini mekânların onarımlarını önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz” diye ekledi.
“İstanbul Demir Kilise’deki ibadet özgürlüğü ile Filibe Muradiye Camiindeki ibadet özgürlüğünü birbirinden ayırmıyoruz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bulgaristan Başbakanı Borisov’un açılış törenine Bulgaristan Başmüftüsü Mustafa Aliş’i de getirmiş olmasının, bu sürece pozitif bir katkı sağladığını ifade etti ve kendisine teşekkür etti.
İnancı ve kökeni ne olursa olsun herkesin özgürce ibadetini yapabilmesini temin etmenin, devletlerin sorumluluk alanında olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Bugün Sayın Borisov’un heyetinde Bulgar Ortodoks Kilisesi Patriği Sayın Niofit ile Bulgaristan Başmüftüsü Sayın Mustafa Aliş Hacı’nın beraber yer alıyor olması, Bulgaristan’ın da bu birlikteliğe verdiği öneme işaret ediyor. İnşallah önümüzdeki dönemde bu konuda çok daha güzel görüntülere, çok daha samimi birlikteliklere hep birlikte tüm dünyada şahit olacağız.”
“GENİŞ BİR COĞRAFYADA, 5 BİNDEN FAZLA ESER TÜRKİYE’NİN KATKILARIYLA RESTORE EDİLDİ”
Türkiye’nin restorasyon alanında oldukça birikimli ve tecrübeli bir ülke olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 15 yılda Türkiye’dekilerin yanı sıra Balkanlar, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Güney Asya, Orta Asya ve Doğu Avrupa’yı içine alan geniş bir coğrafyada 5 binden fazla eserin restorasyonun, Türkiye’nin katkılarıyla gerçekleştiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu eserleri korumak ve yaşatmak, gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzdur. Osmanlı döneminde şimdiki Bulgaristan toprakları üzerinde çok sayıda cami, han, hamam, köprü, türbe gibi tarihî eser niteliğinde yapılar inşa edilmiştir. Bulgaristan’daki tarihî vakıf eserlerinin ve camilerin de onarıma ihtiyaçları olduğunu biliyoruz. Demir Kilise örneğinde olduğu gibi ortak kültürel mirasın muhafazasına yönelik bu çalışmaları birlikte yapabiliriz. Bulgar dostlarımızla Demir Kilise restorasyonunda gerçekleştirdiğimiz iş birliğini Bulgaristan’daki ibadethaneler konusunda da sürdürmeyi ümit ediyoruz.”
Sofya’da 1882’den beri ibadete açık tek cami olan 450 yıllık Kadı Seyfullah Efendi Camii’nin restorasyonunun tamamlandığını öğrendiğini de aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu önemli kültür mirasımızın açılışını sizlerle birlikte yapmaktan memnuniyet duyacağımızı da ayrıca belirtmek istiyorum” dedi.
“BU ALANDAKİ DENEYİM VE KATKIMIZI BULGARİSTAN’LA PAYLAŞMAYA HAZIRIZ”
Türkiye’nin bu alandaki deneyimini, ihtiyaç duyulması hâlinde katkılarını Bulgaristan’la paylaşmaya hazır olduklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek yenilenen eserlerin, gerek eski eserlerin bakım ve muhafazasının da Bulgar dostlarımızca layıkıyla yapılacağından şüphe duymuyorum. Bulgar Devleti’yle dayanışma ve iş birliği içinde yürüttüğümüz bu projenin diğer benzeri projelere ilham kaynağı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bulgar cemaatinin huzur ve güven içinde ibadetlerini yerine getirecekleri Sveti Stefan Kilisesi’nin restorasyonunda emeği geçenleri tebrik ederek tamamladı.
Kilisenin açılış kurdelesini törende bulunanlarla birlikte kesen Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin ardından, Başbakan Binali Yıldırım, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Bulgar Ortodoks Klisesi Patriği Neofit, Fener Rum Patriği Bartholomeos ve Bulgaristan Başmüftüsü Mustafa Aliş ile birlikte kiliseyi ziyaret ederek, yetkililerden bilgi aldı.