Her bireyin ve her ailenin olduğu gibi her ülkenin de değerleri bulunduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “Bugünlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik bir sevgi dalgası var. Bu bizi son derece memnun ediyor. Çünkü Atatürk hepimizin ortak değeri. A partisinin B partisinin değil, 80 milyonun ortak değeridir.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda, Irak ve İran sınırında yaşanan depremi hatırlatarak, iki ülkeye geçmiş olsun ve başsağlığı dileklerini iletti.

Türkiye’nin depremin ne kadar acı olduğunu bildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyelerin de Türk Kızılayı ile iş birliği içinde bölgeye yardımlar gönderdiğini bildirdi.

Kılıçdaroğlu, dün akşam Antalya’nın Finike, Kumluca, Demre ve Kaş ilçelerinde yaşanan şiddetli yağış, dolu ve hortumun çiftçilere büyük ölçüde zarar verdiğini belirterek, hükümetin bir an önce bu bölgeye el atmasını ve zararların karşılanmasını beklediklerini söyledi.

ATATÜRK 80 MİLYONUN ORTAK DEĞERİDİR

Her bireyin ve her ailenin olduğu gibi her ülkenin de değerleri bulunduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Bugünlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik bir sevgi dalgası var. Bu bizi son derece memnun ediyor. Çünkü Atatürk hepimizin ortak değeri. A partisinin B partisinin değil, 80 milyonun ortak değeridir. Ortak değerlerimize nasıl sahip çıkıyorsak, bu ülkenin kurtuluşunda emek harcayan, her alanda Türkiye’nin çağdaşlaşmasına katkılar veren, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bizim baş tacı ettiğimiz değerlerdir. Düşmanları bile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e saygı gösterdiler. Çünkü o savaşı da kurallarına göre yaptı. Bir başka ülkenin bayrağına basılmasına izin vermedi. Bunun için bir anlamda dünyanın ortak değeridir. Dünya önünde saygıyla eğilmiştir.”

O döneme ait zaman zaman “camileri kapattılar, şunu yaptılar bunu yaptılar” gibi çeşitli eleştiriler dile getirildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bir sürü laf. Bunlar rivayetler. Yok böyle bir şey. Kızgınlıklarını bu rivayetlerle götürmeye çalışıyorlar.” dedi.

Cumhuriyet ilan edilmeden önce 1 Mart 1923’te Atatürk’ün 4. Yasama Yılı açılış konuşmasından bir bölüm okuyan Kılıçdaroğlu, bu konuşmada Atatürk’ün “Geçen yıl içinde vakıf bakanlığı, dini yapıların onarımında çalışma yapmıştır. 126 cami ve mescit, 31 medrese ve okul bulunmaktadır….” dediğini aktardı.

Kılıçdaroğlu, “Bunların tamamını Cumhuriyetin o yoksul döneminde tamir ettik diyor ve TBMM kürsüsünden bütün dünyaya duyuruyor. Siz tarih mi bilmiyorsunuz? Eğer Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmasa bizim minarelerimizde 5 vakit ezan okunur muydu? Bu gerçeği herkesin bilmesi lazım.” dedi.

Tek parti dönemi ve İsmet İnönü için de bu tür eleştiriler yapıldığını belirten ve bunlara tepki gösteren Kılıçdaroğlu, İnönü’nün Kocatepe Cami’nin yapımı için kurulan 72 kişilik kurucu heyetinin içinde yer aldığını söyledi. Bu bilgiler için Diyanet İşleri Başkanlığının aylık dergisinin Ağustos 2001 sayısına bakılabileceğini dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, Çankaya Merkez Camisi’nin de İnönü ailesi tarafından yaptırıldığını anımsattı.

Müslümanlıkta ölen kişinin arkasından konuşulmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, “İnsanın biraz vicdan sahibi olması lazım. Biz bu ülkeye hizmet eden, taş taş üstüne koyan herkese saygı duyarız. Biz siyasi rakiplerimizin hiçbirinin arkasından kötü bir laf etmedik. Şimdi siz kalkıpta geçmişi kötülemeye kalkarsanız ve bugün o kötülemeden siyasi rant devşirmeye kalkarsanız, bunun tek bir adı vardır; ahlaksızlık. Bu ahlaksızlığa izin vermeyiz.” açıklamasını yaptı.

HİÇ KİMSE 20 TEMMUZ DARBESİNİ UNUTMASIN

Tutuklu harp okulları öğrencilerinin velilerinin grup salonunda olduğunu bildiren Kılıçdaroğlu, bir anne için çocuğun ne derece önemli olduğunu anlattı. Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Anneler çocuklarını en iyi okullara göndermek isterler. İyi eğitimin yanında iyi bir kişiliği olsun isterler. Anneyi düşünün çocuk harp okulunu kazanmış, bekliyorsunuz subay olacak. Anne, baba gurur duyacak. Şimdi bu çocuklar hapiste. Sevgili anneler o çocuklar sadece sizin çocuklarınız değil, o çocuklar buradaki herkesin çocukları. Hiç kimse 20 Temmuz darbesini unutmasın. Eğer hapishaneler tıka basa doluysa, gazeteciler, avukatlar, hakimler, öğrenciler hapisteyse hiç kimse 20 Temmuz’u unutmasın. O darbenin hakkından gelmek CHP’nin boynunun borcudur. Bizi yıldırmak istiyorlar, bizi suçlamak istiyorlar, ne derlerse desinler alnımız ak, tertemiz, hiç kimsenin önünde diz çökmeyeceğiz. Devlet öyle bir noktaya geldi ki devlet şu anda yönetilmiyor. Devleti yöneten kim? Belli değil.”

CAM FİLMİNİN SÖKÜM PARASI 150 LİRA

Bu durumu en net ortaya koyan olayın 5,5 milyon araç sahibinin karşılaştığı cam filmi olayı olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, bir yönetmelikle binlerce sürücünün cam filmi taktırdığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, aynı hükümetin bir yönetmelikle cam filmini yasakladığını belirterek, “Siz hükümet değil misiniz? Bu doğrudur dediniz. Ne oldu da ertesi gün 427 lira ceza keseceğim dediniz. Söküm parası 150 lira. Sen cebinden mi ödüyorsun, vatandaşın cebinden alıyorsun. Tepki gelince bakan açıklama yapıyor, ‘ceza yazdırmayı kaldırdık’ diye. Peki ödeyenler ne olacak? Onların parasını iade ediyor musunuz? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti yönetilmiyor, savruluyor.” görüşünü paylaştı.

BİZİM KASAPLARI SIRP KASABINA TESLİM ETTİLER

Türkiye’deki et üretiminde yüzde 23 azalma olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, “7 yıldır et ithalatı yapıyorsunuz, hani üretim artacaktı? Üretim azaldı. Et ithalatına 5 milyar dolar para ödedik. Sanki bu ülkede meralar yok, üretici yok. Dışarının besicisini kazandırıyorsun. 70 bin kasap esnafına sesleniyorum; sen bunun hesabını sandıkta sormak zorundasın. Bizim kasapları Sırp kasabına teslim ettiler. Besmelesiz eti getirdiler, löp eti getirdiler halka yedirmeye çalışıyorlar, sen onu otur sarayında ye.” diye konuştu.

ATATÜRKÇÜLÜK MİLLETİN ÇIKARLARINI SAVUNMAKTIR

“Atatürkçülükten söz ediyorlar, lafla Atatürkçülük olmaz, Atatürkçülük milletin çıkarlarını savunmaktır.” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, Atatürk’ün “Türkiye’nin gerçek sahibi, gerçek üretici olan köylüdür.” dediği ve 1 Mart 1922’de Mecliste yaptığı konuşmayı hatırlattı.

O dönemde tarım satış kooperatifleri, FİSKOBİRLİK, TMO, TARİŞ, Osmanlı’da olmayan şeker fabrikalarının kurulduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Tütünü yok ettiler, sıra geldi çayı ve fındığı yoketmeye.” görüşünü savundu.

Türkiye’nin 81 bin ton kurutulmuş bezelye ithal ettiğini bildiren Kılıçdaroğlu, “Bizim ülkemizde bezelye mi yetişmiyor?” diye sordu.

CEVAP VER