26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı kapanış oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Türkiye’ye yönelik her saldırının, önüne çıkartılan her engelin, musallat edilen her belanın, kendi sorumluluklarını daha da artırdığını belirterek, “AK Parti’yi yıkmadan Türkiye’yi yıkamayacağını görenler, ülkemizde birlikte partimizi de hedef alıyorlar. Bunun için bizim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi her zamankinden çok daha güçlü tutmamız gerekiyor” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısının kapanış oturumuna katıldı. Afyonkarahisar’da gerçekleşen toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan partililere hitaben bir konuşma yaptı.

Toplantı vesilesiyle üç gün süren çalışmaların Türkiye ve AK Parti için hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üye sayısı ve geçmişten bugüne tüm kademelerinde görev yapan isimlerin kalitesi itibarıyla AK Parti, ülkemizin en büyük siyaset ailesidir. Her gün daha da genişleyen, büyüyen, birbirine kenetlenen bu ailenin bir mensubu olmaktan iftihar ediyorum” diye konuştu.

“BİRLİK, BERABERLİK, DAVA VE YOL ARKADAŞLIĞIMIZ KİŞİLERLE KAİM DEĞİLDİR”

AK Parti’nin; vefanın, dayanışmanın, kardeşliğin partisi olduğunu belirterek, birilerinin, AK Parti’deki değişimle ilgili ifadelerinde neyi kastettiğinin belli olduğu hâlde, ısrarla farklı yönlere çekmenin gayreti içinde olduğunu söyledi.

Kurucularından milletvekillerine, partinin genel merkez organlarında çalışanlardan, kadın ve gençlik kollarına kadar herkesin toplantıda olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları ekledi: “Bu büyük birlik, beraberlik, kardeşlik, dava ve yol arkadaşlığı asla kişilerle kaim değildir. Şahsım dâhil hiç kimse elbette kendini davamızın üzerinde göremez, ama aynı zamanda bu davanın her bir ferdi ülkemize, milletimize, medeniyetimize, tarihimize yaptığı hizmetler itibarıyla başlı başına bir abidedir, başlı başına bir kahramandır. Hiç kimse bilmese, hiç kimse takdir etmese de ben bunların hepsini de çok iyi biliyorum ve her birinize ayrı ayrı samimi şükranlarımı sunuyorum. İyi ki varsınız, iyi ki sizlerle yol arkadaşlığı yaptım, iyi ki tüm bu başarıların altına sizlerle birlikte imza atma şerefine nail oldum. İyi ki geleceği de sizlerle birlikte inşa etme şansına sahibim. Bir faniye bundan daha büyük mutluluk nasip olabilir mi?

Türkiye’ye yönelik her saldırının, ülkenin önüne çıkartılan her engelin, musallat edilen her belanın, kendi sorumluluklarını daha da artırdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Partiyi yıkmadan Türkiye’yi yıkamayacağını görenler, ülkemizde birlikte partimizi de hedef alıyorlar. Bunun için bizim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi her zamankinden çok daha güçlü tutmamız gerekiyor” dedi.

“Milletimize hizmetkâr olarak başladığımız bu yolda aynı şekilde devam ettiğimiz müddetçe, Allah’ın izniyle bize kimse zarar veremez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’ye verdiği desteğe karşılık millete şükran borcunu ödemenin yolunun; çok çalışmak, daha çok proje üretmek, daha çok yatırım yapmak ve refahı daha çok artırmak olduğunu dile getirdi.

“MİLLETİMİZE GÖNÜLDEN BAĞLI OLDUĞUMUZ İÇİN 15 YILDIR İKTİDARDAYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin devamında şunları söyledi: “Biz milletimize gönülden bağlı olduğumuz, her işimizi de milletimizin gönlüne girmemeyi amaçlayarak yaptığımız için 15 yıldır iktidardayız. Dikkat ediniz, iktidara ilk geldiğimiz yıllarda vesayet odaklarıyla birlikte hareket etmeyi, milletin rızasını kazanmaya tercih edenler vardı, bugün onların hiçbirinin esamisi okunmuyor. Bölücü örgüt ve uzantıları, zehirli siyaset dilleri, kan kusan silahları, her adımda buram buram ihanet kokan eylemleriyle bölge halkıyla birlikte te tüm milletimizi sindireceklerini, devlete diz çöktüreceklerini sandılar, hatta parselasyona başladılar. Teröristler dağlarda birer birer imha edilirken, onların uzantıları da artık kimsenin ne dediklerine, ne yaptıklarına bakmadığı birer siyasi ceset hâline dönüşmüşlerdir. Bu süreçte, bir de eğitim, hizmet, himmet, yardımlaşma gibi hasletlerimizi istismar ederek devlet ve toplum hayatımızın içine bir kanser hücresi gibi sızmaya çalışanlar ortaya çıktı. FETÖ denen bu ihanet çetesi, emniyet, yargı, ordu, eğitim, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları içindeki militanları aracılığıyla el koymaya, millete boyunduruk vurmaya çalıştı.”

“FETÖ İHANET ÇETESİ, MİLLETİMİZİN VİCDANINDA ÇOKTAN MAHKÛM EDİLDİ”

Darbe girişiminde bulunan FETÖ mensuplarının hukuka hesap verirken, milletin vicdanında çoktan mahkûm edildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz onların mahkemelerde yaptıkları şovlara, yurt dışına kaçmış kılıç artığı elemanlarının oralarda yürüttükleri provokasyonlara bakmayın. Şu anda yargı önünde hesap verenler, davalar bitip kendilerini hükümlü olarak cezaevlerinde bulduklarında yaptıkları ihaneti düşünecek çok zamanları, etraflarında bunu kendilerine hatırlatacak çok kişileri olacak” şeklinde konuştu.

“Yıllarca samimi duygularını istismar ettikleri insanların nafakalarından artırarak verdikleri paralarla kurdukları safahat düzenlerini yurt dışında sürdürenlerin akıbeti de karanlıktır” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin FETÖ terör örgütüyle ilgili girişimlerinin netice vermeye başladığını, mahkemelerden çıkan mahkûmiyet kararlarının yargılanan FETÖ mensuplarına ulaştırılmaya başlandığını hatırlattı.

“İHANETİN HESABINI VERECEKLER”

Kararların ulaştırılmasının ardından, yurt dışına kaçmış FETÖ sanıklarının durumunun, uluslararası hukuk açısından daha iyi görüleceğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne doğuda, ne batıda artık bu örgütün hiçbir mensubu eskisi gibi rahat değildir, olmayacaktır. Bugün olmazsa yarın, ama bir gün mutlaka FETÖ ihanet çetesi mensubu herkes ülkesine ve milletine yaptığı ihanetin hesabını verecek” sözlerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık vatansız olduklarını bir marifet gibi anlatanların, gittikleri her yerde sığıntı gibi muamele gördüklerini fark ettiklerinde yaşayacakları pişmanlığın bir faydası olmayacak. Muteber alimlerimizin yaptıkları çalışmalar, ortaya koydukları görüşler, FETÖ örgütünün sadece devletimiz için değil, aynı zamanda dinimiz içinde de paralel yapı kurduğunu gösteriyor. Evet, açık konuşmak, adını doğru koymak lazım; FETÖ, başladığı yer neresi olursa olsun, geldiği nokta itibarıyla fasık, sapkın, ehlisünnet akaidine mugayir bir harekete dönüşmüştür. Bunun için de FETÖ tarihteki her fasık hareket gibi dinimizle ve milletimizle ilgili karanlık düşünceleri olan kesimlerin doğal müttefiki, kullanılmaya elverişli aracı hâline gelmiştir. İslam’ın ana çizgisinden, yani sıratı müstakimden sapan her yapıya kollarını, kucaklarını, imkânlarını sonuna kadar açan Batının, bunları niçin böylesine sıkı bir şekilde sahiplendiğini artık daha iyi anlıyoruz.”

“EZANIN GÜCÜ, SİLAHIN GÜCÜNE GALEBE ÇALMIŞTIR”

Son iki asırda birçok bölgede ortaya çıkan farklı hiziplere, DEAŞ ve El Kaide türü yapıların fikri nüvesini oluşturan hareketlere bakıldığında hep Batının elinin ve gölgesinin görüleceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PKK nereye sığınıyor? Batıya. DEAŞ nerede? Batıda. Batıdan gelip Türkiye üzerinden Suriye’ye de girmek istediler, yakaladıklarımızı zaten gönderdik. Peki, FETÖ nerede? O da Batıda. Bakınız, şu anda Batıda Ali’siz Alevilik var mı? Var, onları da kendi içinde ayrıca parçalamaya gayret ediyorlar. Bununla da kalmıyorlar, çok ciddi parasal destekler vermek suretiyle de bunların güçlenmesine, oradaki bu faaliyetlerin sürdürmesine de destek veriyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti olarak tüm bu fitne ve terör odaklarına karşı Türkiye’nin ve milletin beka müdafaasıyla birlikte sahih İslam anlayışını yüceltmenin mücadelesini de verdiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esasen milletimizin bağımsızlık ve gelecek mücadelesiyle sahih İslam geleneğinin temsili bin yılı aşkın süredir iç içe geçmiştir. İşte bu sebeple, 15 Temmuz gecesi selanın gücü, ezanın gücü, silahın gücüne galebe çalmıştır. Rabbimden kıyamete kadar da milletimizi bu yoldan ayırmamasını diliyorum” diye konuştu.

CEVAP VER