Gelir İdaresi Başkanlığının KDV 1 beyannamesinin yeni versiyonuna yeni belge türleri eklemesini ve teslim edilen mal ve hizmetler için düzenlenen belge sayılarını istemesini eleştiren ASMMMO Başkanı Şahin, İdarenin bu düzenlemeye giderken meslek mensuplarını ve mükellefleri aydınlatıcı hiçbir bilgi verme ihtiyacı duymadığını belirterek, “İdarenin getirdiği bu tür bazı uygulamalar meslek mensuplarının iş yükünü fazla artırmakta ve tepkiye neden olmaktadır.” dedi.
Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) Başkanı Ali Şahin “ANGARYALARA DUR” demek için 15 Eylül 2017 tarihinde oda binası önünde bir basın açıklaması yaptı.
ASMMMO Başkanı Ali Şahin açıklamasında;
“Gelir İdaresi Başkanlığı 24/08/2017 tarihinde internet sitesinde aşağıdaki duyuruyu yapmıştır.
“01.10.2017 tarihinde uygulamaya konulacak olan (Eylül 2017 vergilendirme dönemi için) KDV 1 beyannamesi yeni versiyonuna aşağıdaki belge türleri eklenerek, teslim edilen mal ve hizmetler için düzenlenen belge sayıları istenecektir.• Fatura,
• e- Fatura,
• e -Arşiv Fatura,
• e-Bilet,
• Perakende Satış Fişi,
• Serbest Meslek Makbuzu,
• İrsaliyeli Fatura,
• Özel Fatura,
• Dip Koçanlı Yolcu Taşıma Bileti,
• Kıymetli Maden Satım Belgesi,
• Döviz ve Maden Satım Belgesi,
• Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgesi
• Noter Makbuzu
• Döner Sermaye Alındı Belgesi
• Dip Koçanlı Olmayan Yolcu Taşıma Biletleri
• Tahsilat Alındı Belgesi (Kamu Kurumları/Belediyeler)
İdare Bu düzenlemeye giderken meslek mensuplarını ve mükellefleri aydınlatıcı hiçbir bilgi verme ihtiyacı duymamıştır. İdarenin getirdiği bu tür bazı uygulamalar meslek mensuplarının iş yükünü fazla artırmakta ve tepkiye neden olmaktadır.
Katma değer vergisi beyannameleri ekinde, belge sayısı isteme girişimi daha önce de iki kez yapılmış, Meslek örgütlerini haklı talepleri ve tepkileri göz önüne alınarak uygulamaya başlanmamış olan belge sayma görevi tekrar gündeme getirilmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın iki kez meslek örgütlerimizin gerekçelerini haklı bularak ertelediği belge sayma uygulamasını üçüncü kez gündeme getirmesinin mantığını anlamak mümkün değildir.
Gelir idaresi ve meslek mensupları sürekli işbirliği halinde çalışmak zorundadırlar. Bu işbirliğinden en çok faydayı da Maliye Bakanlığı sağlamaktadır. Nitelikli bir meslek grubu olan mesleğimizi angarya olarak görülebilecek uygulamaların içine sokmak doğru değildir. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın amaçladığı neyse bunu teknolojiyi ve verileri kullanarak başka yöntemlerle çözmesi mümkündür.
Meslek mensuplarımız, ne için istendiğini bilmediği, herhangi bir kamu yararı içerip içermediği konusunda tereddüt sahibi olduğu belge sayıcılığı uygulamasına şiddetle karşı çıkmaktadırlar.
Maliye Bakanlığı son dönemde yaptığı uygulamalarla beyannameleri bir bilgi toplama aracı ya da denetim alt yapısını oluşturma aracı haline dönüştürmüştür. Bu yapılırken de ne yazık ki uygulamanın gerekçelerini açıklamak ve meslek örgütüyle paylaşmak yerine bir bayram öncesi internet vergi dairesinde duyuru yapılması yöntemi tercih edilmiştir. Bu beyannamelerde kulakçıklar oluşturarak bilgi toplamak ya da denetim alt yapısı oluşturmak mümkün değildir.
Büyük bir mesai gerektiren vergi beyannamelerinin ve mali tabloların hazırlanması işlemlerini özveriyle yerine getiren meslek mensupları her geçen gün yoğunlaşan Bakanlık talepleri karşısında ofislerinden çıkamaz hale gelmişlerdir. Unutulmamalıdır ki istenen her yeni bilgi veya belgenin muhatabı “mükellef” olarak ifade edilse bile asıl muhatap her zaman “meslek mensubu” olmaktadır.
Meslek mensuplarımızın menfaatlerini korumak birliğimizin temel görevidir. Kamu yararı ve ülke menfaatleri söz konusu olduğunda mesai kavramına bağlı kalmaksızın büyük bir özveri ve fedakarlıkla çalışan meslek mensuplarımız, bugüne kadar maddi bir karşılığı olmasa dahi kamunun istediği birçok istatistiki bilgiyi hazırlamış ve vergi denetiminin alt yapısını oluşturmuştur.
Bununla kalınmamış bu oluşumun yanı sıra Sanayi Sicil Müdürlüğünden TÜİK’ in gereksinme duyduğu verilere kadar birçok istatistiki bilgi meslek mensuplarımız tarafından oluşturulmaktadır. Bizden sadece gelir idaresi bilgi, bildirim, beyanname vb gibi istememekte diğer kamu idareleri de en az GİB kadar bilgi ve formlar istemektedir. Dolayısıyla istenen bilgiler ne kadar çoğaltılırsa hata yapma riskimiz o kadar artmakta ve beyanname gibi asli işlevlerde hata yapma oranımız yükselmektedir. Bu sadece bizi zorda bırakmaz. Kamu’ ya da doğru bilgi ve veri akışını da aksatarak amaçtan uzaklaştırır. Beyannamelerle amaçlanan şey doğru ve hatadan arındırılmış vergi bildirimidir.
Gelir idaresi e-fatura, e-arşiv fatura ve e-bilet ile belge sayısına zaten ulaşabilmektedir. Kağıt ortamında düzenlenen faturaları Geçici vergi beyannameleri ekinde son düzenlenen fatura bilgilerinin detayına yer verilmek suretiyle 3 aylık fatura sayısına ulaşmak mümkündür. Ba ve Bs formları ile tutarı 5.000 TL.’nin üzerindeki alış ve satışlar hem tutar olarak hem de belge adedi olarak zaten bildirilmektedir.
Bu nedenle Odalarımız, asli görevi olan meslek mensuplarımızın menfaatlerini koruma gereği, “belge sayma” uygulamasına ilk andan itibaren karşı çıkmış ve reddetmiştir. Getirilen bu uygulamanın kolaylaştırıcı değil zaman alıcı ve amacı ve faydası belli olmayan bir angarya olduğu kanaatindeyiz. Bu angaryaları kabul etmemiz mümkün değildir.
Tüm bu problemlerin yanında bir kısım Bazı defterlerin mali müşavirler tarafından tutulması yerine meslek odalarında tutulması ve odalara şifre verilerek beyannamelerinin odalar tarafından gönderilmesi konuları gündemimize taşınmak istenmektedir. Bu tür uygulamaların kaçak muhasebeyi artıracağı gün gibi ortadadır. Bu tür uygulamalar ne yazık ki gazete haberleri aracılığıyla konu meslek kamuoyuna duyurulmaktadır. Uygulamanın karşılığı olmadığını ve kayıt dışını arttırmaktan başka bir işe yaramayacağını düşünmekteyiz. Buna benzer uygulamaların devreye konulması sonucunda, meslek mensuplarının ekmeği küçülürken, angaryaları günbegün artmaktadır.
Aslında bu tür uygulamaların asıl muhatabı Gelir idaresinin mükellefleridir. Bu vesileyle bu mükelleflerin örgütleri olan Ticaret ve Sanayi Odalarını, Mimar ve Mühendis Odalarını, Eczacı Odalarını, Baroları, Esnaf ve Sanatkar Birliklerini ve tüm mesleki sivil toplum örgütlerini itiraza davet ediyoruz. Bu tür uygulamaların sorumlusu ve cezai muhatabı mükelleflerdir. İdarenin bu angaryalardan derhal vazgeçmesi gerektiğini hep birlikte haykırmalı ve itiraz etmeliyiz.
Bu ve bunun gibi angaryaların derhal mesleğimizin ve meslektaşımızın üzerinden kaldırılması gerektiğini, bunun yerine getirilecek kamu yararına hizmet eden makul ve mantıklı uygulamaları destekleyeceğimiz gibi, hiçbir amaca hizmet etmeyen angaryalara karşı sonuna kadar mücadele edeceğimizi, her türlü mesleki konuda odalarımızın ve üst birliğimizin yetkili ve yetenekli olduğunu ve alınacak tek muhatap olarak kabul edilmesi gerektiğini bildiriyor, gereğini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.” dedi.