Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Hollanda krizinin “derin bir kriz” olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin özür gelene kadar ilk aşamada aldığı 4 tedbiri açıkladı.
Kurtulmuş, “Büyükelçisinin Türkiye’nin dönmesinin yasaklanacak; üst düzey ilişkileri planlanmış toplantıların askıya alınacak; diplomatik olan uçuşlara verilen izinler iptal edilerek hava sahasının kullanımına izin verilmeyecek, TBMM ile Hollanda Parlamentosu arasındaki dostluk grubunun Türkiye kısmı lağvedilecek” dedi. Kurtulmuş, yaşananları “Tüm uluslararası mekanizmalarda tartışmaya açacakları” da söyledi .
Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu’nun Çevre ve Şehircilik bakanlığının Şırnak, Silopi, Cizre, Sur, İdil, Nusaybin ilçeleri ile ilgili çalışmaları ve Hollanda krizi olmak üzere iki gündemi olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
BU GİRDAP SİZİ DE ÇEKER
Hollanda’da bakanlarımıza yapılanlar hadsizlik ve terbiyesizlik içeren davranıştır. Kabul edilmesi ölçü bakımından uygun değildir. Vahşice ve barbarca atlarla köpeklerle yapılan tavır kabul edilemez. Kabul etmediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Bu olay bizi üzer ama daha çok üzülmesi gerekende neo-Nazist etkisi, ırkçı yükselen eğilimlerin atında kalan siyasetçilerdir. Aşırı sağcı, ırkçı, İslam ve göçmen karşıtı Türkiye düşmanı bir takım zihin yapısının dışa vurum şeklidir. Bunlar tesadüfi değildir. Bilinçli bir karşıtlığın ortaya konulduğunu düşünüyoruz. Avrupa faşizmin ayak seslerinin rap rap yükseldiği dönemde Avrupa makul siyasetçileri dur demezlerse, korkarım ki birkaç sene sonra kendi seçim kampanyalarını yapamaz hale gelirler. Bu düşmanlık öylesine büyük girdap oluşturur ki Avrupa siyasetini içine çekebilir. Uzun uzun düşünülmesi gereken alarm çalması gereken bir durumdur. Uyarıyoruz şimdiden tedbir almazsanız bu girdap sizi de içine çekebilir.
SORUMLU DAVRANACAĞIZ
Kızgınız, üzgünüz, hem hakkını koruyoruz hem de cevaplarımızı refleksle değil devlet aklı ile vakar içerisinde ortaya koyuyoruz. Bu kriz, kaos bizim çıkardığımız bir kriz değildir. Türkiye krizim sorumlusu olmamasına rağmen sorumlu ve kararlı hareket edecektir. Halkın karşı karşıya kalmaması için gayret sarf edilecektir. 460 bin kişilik bir diasporamız var hakkını hukukunu koruyacağız.
4 TEDBİR
Tedbirlerin ağırlıklı noktasını siyasi tedbirler oluşturmaktadır. En başında, nota verildi, Hollanda’yı kınadığımızı, özür dilemesi gerektiğini ifade ettik. Ayrıca olaylara neden olan yetkililer hakkında idari ve hukuki soruşturmaların başlatılması talebini de ilettik. Notada, Türk diplomatların diplomatik misyonumuzun her türlü güvenliğinin garanti altına alınmasıdır. İlave adımları almaya devam edeceğiz. İlk olarak; izinli olarak yurtdışında bulunan büyükelçisinin Türkiye’nin dönmesinin yasaklanması izin verilmemesi kararlaştırılmıştır. İkinci olarak; süreçte Hollanda yaptıklarını telafi edene kadar üst düzey ilişkilerin planlanmış toplantıların askıya alınması tehir edilmesi kararlaştırılmıştır. Üçüncü olarak diplomatik olan uçuşlara verilen izinler iptal edilmiştir. Resmi ziyaretler için gelecek olan ya da Türkiye hava sahasını kullanacak diplomatlarla ilgili kısıtlamadır. Dördüncüsü; TBMM ile Hollanda Parlamentosu arasındaki dostluk grubunun Türkiye kısmının lağvedilmesi TBMM’ye tavsiye edilmesi kararı alınmıştır.
İLAVE TEDBİRLER
Bu tavırlarımız dikkate alınmaz, çıkardığı krizin sonuçların ortadan kaldırılması için gerekli adım atmazsa Türkiye diğer alanlarda da ilave tedbirlerle bu yanlıştan dönmesini sağlayacaktır. Bir bakana arşı yapılan bu tavır her türü uluslararası sözleşmeye de aykırıdır. Viyana Sözleşmesine de açıktır. Tüm uluslararası mekanizmalarda tartışmaya açacağız. Bakana yapılan gayrı ahlaki ve gayri siyasidir. Diplomatik teamüllere de uluslararası hukuka da aykırıdır. Uluslararası hukuku ayaklar altında çiğnemiştir. Vatandaşlarımıza köpekle saldırtarak, ayağı parçalanmış insanların hakkının hukukun korunması önemlidir. Açılan davalara destek verilecek vatandaşlarımızın hak ve hukuku da korunacaktır. Ümit ediyoruz ki; hadsizlik ve terbiyesizlikleri telafi edecek adımları atarlar. Türkiye bundan zarar görmez. Türkiye kendi onurunu korur, en büyük zararı Hollanda başta olmak üzere Avrupa’daki birçok ülke görecektir. Avrupalıların da durumu gözden geçirmeleri ve artan ırkçılığa karşı tavır almaları gerekmektedir.
IRKÇI DALGA
(Almanya’nın Hollanda’ya desteği) Söylediğim durum birçok Avrupa ülkesini etkileyen yeni siyasi durumdur. Göçmenler üzerinden başlatılan yabancı düşmanlığı var. İslamafobinin de Türkiye karşıtlığı üzerinden örgütlenmektedir. Kendilerini korumak için tedbir alsınlar. Birçok Avrupa ülkesinden makul ve liberal Avrupalıları da endişelendiren bu ırkçı dalga siyaseti etkisi altında tutuyor. Bütün Avrupa üzerinden tehdittir. Karşılığı konuşacaklar göçmenliği bulamayabilirler ama bu düşmanlık birbirine düşman olmayı da doğurur. Avrupa’nın geleceği üzerine konuşsalar tedbirleri alırlar.
DERİN BİR KRİZ VAR
(Hollanda’dan özür talebi gelmezse tavır ne olacak?) Durumu düzeltmek için ortada derin bir kriz var az buz değil. Biz planlamadık, biz yapmadık. Krizi çıkaranlar sebeplerini ortadan kaldırmakla yükümlüdür. Adım atacağını düşünüyorum.
ANLAŞMA BİTMİŞ OLDU
(Mültecilerin durumunun yeniden değerlendirilmesi) Avrupa kendisini ilgilendirince meseleyi ele aldı. İnsanlık sorunuydu ama Batı için bir şark sorunuydu. Rahatsız olunca siz orada tutun dediler, biz de vize serbestisi verelim dediler. O anlaşma bitmiş oldu. Bu mültecilerin hepsini kardeşimiz olarak görürüz ama mülteciler meselesi ortak sorundur. Onlar da elini taşın altına koymalıdır. Mülteciler meselesinde tavrımızı gözden geçiririz.
SEÇİM VAR ETKİSİNDELER
(Arayan Avrupa ülkesi oldu mu?) Partilerin beslendiği yer Türkiye karşıtlığı, birçok ülkede seçim var. Ana akım temsilciler de bunun etkisinde kalıyorlar. AB, kurumsal olarak vahşeti kınasaydı, dostumuz ola ülkeler geçmiş olsun diyen sözler söyleseydi. Irkçı akımlar siyaseti etkiliyor.
GEREKİYORSA ALINIR
(Ekonomik yaptırımlar) Yapılanlara misliyle mukabelede bulunuyoruz. Diplomatik uçakların, bakanların, personeli taşıyanların hava sahasını kullanmasını yasaklıyoruz. Bakanımızı yurtdışına attılar, biz de büyükelçisinin gelmesine izin vermiyoruz. Hangi adımları atacaklarına bakacağız. Gerekiyorsa ilave kararlar alınır.
ÖNCE ERTELEMİŞTİK
(Başbakan’ın Danimarka ziyareti?) Başbakanımız Danimarka ziyaretini pazartesi planlanmıştı, Danimarka büyükelçisine tehiri bildirmiştik. Tehirden sonra Danimarka’nın açıklaması gündeme gelmiştir.
İÇ HUKUK BİTMELİ
(Uluslararası hukuk yollarına başvuracak mı) Viyana sözleşmesine aykırı. Ülkelerinden sınır dışı ediyorlar. Araba içinde gözaltında tutuyorlar. Yaptıklarının yanlışlıkları görmeliler. Her türlü hakarete maruz kalan vatandaşlarımız hakkını arayacaktır. İç hukukun tükenmesi lazım, çalışmalar yapılıyor.
MÜSAADE ETMEYİZ
(Menbiç’te özerklik ilanı) Türkiye olarak Suriye kuzeyinde Kürtlerin varlığından rahatsız değiliz. Terör devletinden rahatsızız. Sözde kantonların sözde özerklik ilanlarının bizim açımızdan karşılığı yoktur. Oldu bittiye Türkiye müsaade etmeyecektir. Menbiç, Menbiçlilerindir. DEAŞ’ı çıkaralım derken başka örgütü yerleştirmek barışa katkı sağlamaz. (Kaynak:Milliyet.com.tr)
