Mart ayının Azerbaycan tarihinde önemli yeri vardır. 1918 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti kurulmuştur. Dünya Türkleri gibi Azerbaycan da kadim Nevruz Bayramı da 21 Martta kutluyor. 1918 yılı Mart ve Nisan aylarında ise Ermeni Taşnakları Azerbaycan’da aklasığmaz Soykırım yapmışlardır. Facialar, dahşetler dolu, toplu sıykırım yapılmıştır.
İngiltere ve Rusya ortaklaşa gizli plan çizdiler ve 1790 yıllarından başlayarak Kafkas bölgesinde “Büyük Ermenistan” devletinin yaratmaya kalktılar. Tarihi ve ezeli Azerbaycan toprakları İrevan Hanlığından Azerbaycanlılar zorla köçürülmeye başladılar. İran’dan 120 bin, Türkiyeden 40 bin Ermeni aileleri Rus Çarı deli Petro’nun emrine geldiler. İlk önce Pyotr Rusya topraklarında Ermeni Otonomisi yaratmayı istedi. Daha sonra İngiliz ve Alman hainleri, ajanları Kafkazı işaret ettiler ve Çar Pyotr Kafkas Türklerinin köçürülmesini emr etti. İşte o günden facialar başladı. Bazı şerefsiz Azerbaycan Bey’leri de topraklarını Ruslara sattılar. Böylece planlı şekilde Azerbaycanlılar ezeli, dede-baba toprakları olan İrevan kentinden sürülmeye, öldürülmeye başlandı. Garabağ, Nahçıvan, Zengezur ve İrevan Hanlıklarından sürülmüş Azerbaycanlıların evlerine, mülklerine Ermeniler yerleştirilmeye başlandı… Öten yazılarımda daha etraflı yazmışımdır. Fakat 1918 yılının Mart ayında Taşnak, bolşevik Ermeni grupları sadece Türk ve Müslüman olduklarına göre soydaşlarımıza gaddarca, vahşice kıyamlar yapılmıştır; olay şöyle gelişmiştir.
AZERBAYCAN TÜRKLERI ACIMASIZCA ÖLDÜRÜLDÜLER
Diktatör Lenin, silah arkadaşları A. Mikoyan ve S. Şaumyanı Bakü’ye görevlendiriyor. Kurmuş olduğu Sovyet Bolşevik harekatını tüm Kafkas’a yaymayı pilanladı. Mikoyan, “ASALA” terör grubunu yaratan beyin olarak tanınıyor. Şaumyan ve Mikoyan, Lenin’e telegram gönderiyor(bu telegramı bizzat Arşivde okumuşumdur): “Akşamlar Azerbaycan Türkleri evlerde toplanıyorlar ve Bolşevik harekâtını kötülüyorlar”. Lenin, hemen cevap yazıyor: “Evlere girin, karşınıza çıkanları kurşuna dizin…” Katliyam böylece başlıyor. İki Türk düşmanı, katiller – Mikoyan ve Şaumyan ve Ermeni terör çetesi Bakü’de, özellikle İçeri Şehirde acımasızca soykırım yapıyorlar. Başka bir Ermeni çetesi ise Gence ve çevre İllerimiz olan Şemkir, Gabele, İmişli, Şemahı, Salyan, Lenkeran!ın köy ve İlçelerinde soykırım yapıyorlar. Vahşileşmiş Ermeni teroristleri, Şemahı İlinde sivil insanları büyük Camiye, toplantıya davet ediyorlar. Masum halk Camiye doluyor. Sonra Caminin kapısını ve pencereleri çiviliyorlar ve ateşe veriyorlar. 500 insan Cami içinde bağırıyorlar, kadınların sesi göklere yükseliyor… Siviller yanarak kül oluyorlar. Ben iki defa o Camiyi şahsen ziyaret etmişim. Bunları duyduğumda büyülendim adeta… Ne kadar kaddarca, vahşice ve acımasızca bir katliyam! Bu hasta ruhlu Ermeni cani deste, Şemahıda köy-köy, tüm İlçeleri dolaşarak bütün insanları rastgele kurşuna dizmişler. Evlere giriyor, tüm aileyi –kadın, çocuk, ihtiyar, hasta bakmadan kurşuna dizmişlerdir. Bakü’nün Ramana, Merdekan, Emircan, Fatmayı ve tüm kasaba ve köylerde kütlevi soykırım yapılmıştır. İnsanları diri-diri yakmışlar; nadir tarihi abideler, Kültür Merkezleri, Hastaneler, Okullar, Mescitler (camiler),hatta mezarlar da dağıtılmış, yakılmıştır. Bakü çevresinde 30 binden fazla sivil öldürülmüştür. 31 Mart, 2 Nisana dek Bakü çevresi, İsmailliye binası, Tazepir ve Cuma mescitleri dağıtılmıştır. Kıyam zamanı 70 koy ve kasaba yok edilmiş, 7000 bin insanımız öldürülmüştür. Şamahı ilimize önceden iki bin Ermeni Taşnakçıları ve 60 Tır silah yerleştirilmiş. Guba ilimizde 122 köy ve kasaba, Lenkeran ilinde 40-den fazla köyler topyekun yok edilmiştir. Arşiv belgeleri konuşuyor.31 Mart trajedisi 80 yıl sonra, Ulu Önder Haydar Aliyev’in sayesinde 1998 yılında hukuki yönden araştırılmış ve “Azerbaycan Türklerinin Soykırımı hakkında” kanun imzalanmıştır. O tarihten günümüze dek 31 Mart Azerbaycan’da Soykırım günü devlet düzeyinde yad ediliyor.
HINDISTAN’DAN KOVULAN HAY ERMENILER, AZERBAYCAN’DA SOYKIRIM YAPTILAR
1918 yılında Ermenilerin yaptıkları Soykırım, Açık Müze ortamında Guba ilinde bulunan “Guba Memorial Soykırım Abidesi” Dünya halklarına açılmıştır. BM Baş Meclisi 1946 yılı 11 Aralık tarihli 96 (I) sayılı kararda şöyle denir: “Soykırım insan gruplarının yaşamak hukukunu bozmak, toplu halde öldürmek, yok etmek” en ağır suçtur ve cezalandırılmalıdır. BM, ayrıca 9 Aralık 1948 yılı 260 (III) fıkrasında; “Soykırım cinayetinin karşısı alınmalı ve cezalandırılmalılar” denir. Tarihi katliyanım belgeleri, Açık Müzeleri ortada. Azerbaycanlılar 100 küsür yıl önce Ermeni Taşnaklar tarafından topluca yok edilmişler. İşte bu soykırımdır. Ama ne BMT, AB ve Batılı devletler soykırım olayını bildikleri halde hiç bir kınama kararı bile almadılar… Ermeniler 1988 yılında yeniden soykırım yaptılar: Dağlık Garabağ ve 7 reyon işgal edilmiş, Türk soylular toplu halde yok edilmiş ve zorunlu köçe tabe tutulmuştur. Topraklarımızın yüzde yirmi faizi işgal ediliyor ve 20 bin insanımız yakılıyor, öldürülüyor. BM acil toplanır. Hocali ilimiz, Kerkicihan, Malıbeyli, Kuşçular, Garadağlı, Akdaban ilçeler ve köylerde toplu soykırımlar yapılmıştır. BM Tehlikesizlik Şurası 1993 yılında 822, 853, 874 ve 884 sayılı kararılar alıyor. “Azerbaycan’ın işgal olunmuş topraklarındaki durum” ve 14 Mart 2008 tarihli kararı; Avrupa Şurası Parlament Asambleyi 2005 yılı 1416 sayılı kararı ve 1690 sayılı tavsiyesi; Avrupa Parlamentinin 23 Ekim 2013 tarihli kararında açık denilir ki, Ermenistan şartsız olarak Azerbaycan topraklarından çıkmalılar. Fakat topraklarımız 30 yıl Ermeni vandallarının işgalinde kalmış oldu. Sonunda Azerbaycan’ın şerefli Silahlı Ordusu, Başkumandan, Milli Kahramanı, dünya siyasetinde pekişmiz devlet adamı, Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyev’in kararlılığı sayesinde 44 günlük savaşın sonucunda Ermenistan Ordusu darmadağın edildi; Başnakan Paşinyan yenildi ve resmen teslim Aktını imzalamış oldu.Su bir gerçektir ki, Avrupa’nın haykırdığı demokrasi boş bir laftır. Şu anlaşılır; dünyada Müslüman ve Hıristiyan savaşı açık-aşikâr devam etmektedir. Amerika, Almanya, İngiltere ve Fransa terörü besleyen, üreten ve dünyaya serpen ülkelerdir. Terörü de, bunu yapanları da, destekleyenleri de lanetliyorum. Tanrı cezalarını versin. Âmin! Türkler tarih boyunca adil, namuslu, şerefli, kahraman halk olmuşlardır. Azerbaycan Türkleri de aynen mert, cesur, namuslu, şerefli, kahraman halktırlar. “Aynı Millet, İki Devlet” olan Türkler tarihin her kademesinde şerefiyle, kahramanlıklarıyla iz bırakmışlardır. Bizler Oğuz Kağanın torunlarıyız. Bakınız “Zeytin Dalı” harekâtı, Türkiye’nin Suriye’de savaştan kaçan insanlara yaşam kampları inşa etmiş, savaş mağdurlarına yatak, yemek organize ediyor. 5 bin yıl öncesinde de böyle olmuşuz, şimdi de böyleyiz. Türkler dünyadaki bütün halklara hoşgörülü, iyi niyet ve sevgi göstermişlerdir, bu gün de bunu sergiliyoruz. Soykırım yapan, zalimler, gaddarlar unutmamalılar; dünya böyle kalmaz; er ya geç zalimler, soykırım yapan Ermeni çeteleri de haklı cezalarını alacaklar. Garabağ savaşında ilk tokadı aldılar. Sonunda hak ve adalet yerini bulmuştur.