Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bu yıl 28 Mayıs-12 Haziran tarihleri arasında ikincisi düzenlenen Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında Sinema Söyleşilerinde birbirinden ünlü oyuncu ve yönetmenler konuk olmaya devam ediyor.
Blockhainden Sinemaya Giden Yol
Atlas Sineması’nda gerçekleşen Sinema Söyleşileri 8 Haziran’da, “Blockhainden Sinemaya” başlıklı oturumla devam etti. İletişimci, Bülent İpek’in moderatörlüğünde; Wideangle kurucuları Diriliş Ertuğrul, Babamın Kemanı, Romantik Komedi, Son, Bir Avuç Deniz gibi onlarca dizi ve filmde oynayan büyük oyuncu Engin Altan Düzyatan ve Diriliş Ertuğrul, Aşk Laftan Anlamaz, Erkenci Kuş dizlerinin başarılı oyuncusu Birand Tunca ile yönetmen ve oyuncu Umut Tanyolu’nun katılımıyla gerçekleşti. Başarılı isimler Blockhain teknolojisinin sinema sektörüne yansıması hakkında bilgi verdi.
Öncelik: Şeffaflık
Blockhain teknolojisinin film endüstrisine entegrasyonu ile kurulacak yeni ilişkileri ve avantajları hakkında bilgi veren Umut Tanyolu, “Bu teknoloji her şeyden önce şeffaflığı sağlıyor. Güvene dayalı olmayan ve birbirlerini tanımayan iki veya daha fazla paydaşın etkileşim kurmasını sağlayan akıllı kontratlar, blockchain üzerinde çalışan belirli kurallara uyması gereken dijital anlaşmalar/programlar olarak tanımlanabilir. Bu sayede aracısız, güven tesisine gerek kalmadan blockchain üzerinden taahhütler verilebilir. Bu ağ da çerçeveleri daha belli projeler geliyor” dedi.
Kişiye Özel Çözümler Gerekir
İnsan faktörü giren her duruma, kişiye özel çözümler üretmeniz gerekir. Sanat da böyle bir alan. Biz bunu finanse ederken projelere özel çözümler üretip kullanmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Hepimiz Film Yapımcısı Olabiliriz
Blockchain üzerinde kurulan platformla film ve dizileri fonlayarak yapım ve dağıtımını desteklemeyi hedeflediklerini belirten ünlü oyuncu Engin Altan Düzyatan, “Bana 8- 9 yıl önce farklı kaynaklardan gelen senaryolar, ne kadar iyi olurlarsa olsunlar bir şekilde çekilemeyebiliyor. Biz bunun önünü açabilmek, yapımcı portföyünü genişletebilmek için başladık. Bahsettiğimiz üzere bu konu çok daha geniş. İyi bir projesi olan yazarda aslında kendi projesinin yapımcısı haline gelebilir. Biliyorsunuz ki, dünyada bu sektör fon şirketleriyle çalışır. Dünya bu fonlama matematiğine çok uzun süre önce alıştı. Biz de bu yeni teknolojiye alışıyoruz. Dışardan insanlarında filmi fonlayabileceği ya da bir televizyon dizisinin herhangi bir içeriğinin fonlanabileceği matematiğine yeni alışıyoruz. Bu hepimizi film yapımcısı haline getirebilir. Hayalinizdeki filmi topluluklara açıp, burada sergileyip, fonlamaya açarak büyük kitlelere yayabilir, diğer yöntemlerden daha çabuk seyirciyle buluşturabilirsiniz” şeklinde konuştu.
Topraklarda Keşfedilmemiş Çok Değerli Projeler Var
Projelerdeki görünürlüğün çok önemli olduğunu belirten” Birand Tunca, “Bunun en güzel örneği “La Case De Papel” dizisi. İspanya’da hafta a içi yayınlanan bir diziydi. Bir şans verildi ve dünyayı nasıl kasıp kavurduğunu gördük. Keza “Squid Game” dizisi 7 yıl bir yapımcının masasındayken ne kadar büyük kitlelere ulaştığının gördük. Ben inanıyorum ki bu topraklarda bir sürü keşfedilmemiş çok değerli proje var bu teknoloji bu projelerin önlerini açacak” dedi.
Söyleşi katılımcıların soru cevaplarıyla sona erdi.