AK Parti İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz’un unutulmasına, unutturulmasına, bu ihanetin üzerinin örtülmesine, bu hainlerin yaptıkları alçaklığın hesabının sorulmasının önüne geçilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. O gece canları pahasına sokakları, meydanları doldurarak ülkelerine sahip çıkan milyonların, şehitlerimizin ve gazilerimizin üzerimizdeki vebalini hiç aklımızdan çıkarmayacağız. Birileri hava meydanından kaçar gider ama birileri de orada şehadete yürür; işte fark bu” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti il başkanları toplantısına katıldı. AK Parti Genel Merkezinde gerçekleşen toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Merkez Yürütme Kurulu üyeleri, il başkanları ile kadın ve gençlik kollarının başkanlarına hitaben bir konuşma yaptı.

Toplantının, partisi ile ilişkisini hukuki olarak sona erdirdiği 2014 yılı Ağustos ayından sonra katıldığı ilk il başkanları toplantısı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin de katıldığı en son genişletilmiş il başkanları toplantısını 18 Nisan 2014 tarihinde mahalli seçimlerin ardından yaptıklarını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu toplantıda 30 Mart 2014’te yapılan mahalli seçimlerin muhasebesini gerçekleştirdiklerini, seçim sürecinde maruz kaldıkları alçak ve kalleş saldırıları konuştuklarını aktardı.

“MİLLETİMİZ VE GÜVENLİK GÜÇLERİMİZLE BERABER BÖLÜCÜ ÖRGÜTÜ AÇTIĞI ÇUKURLARA GÖMDÜK”

“Şu anda akılsız başın cezasını ayaklar çeker misali kendini yollara vurup İstanbul’a giden CHP’nin başındaki zat, o dönemde bizim için seçimden sonra ‘Başbakan yurt dışına kaçacak’ tezviratları yapıyordu” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok partili dönemde siyasetin bu denli seviyesiz hâle getirildiği, siyasetçilerin akıllarını ve ruhlarını bu denli kiraya verdiği pek az seçimin görüldüğünü belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bugün FETÖ ihanet çetesine ve onların dümen suyuna girerek ülkesine iftira atanları korumak için yolları arşınlayanları, o dönemde de aynı çetenin ayakçılığını yapar görüyorduk. O dönemde sergilenen haysiyet cellatlığına milletimizin itibar etmemesinin, tam tersine oynanan oyunu görerek güçlü bir şekilde arkamızda durmasından birilerinin hiç ders çıkarmadığı anlaşılıyor. Artık çoğu ya yurt dışına kaçmış olan ya mahkemelerde adalete hesap veren FETÖ tetikçilerinin ellerine tutuşturdukları malzemeler, kayıtlar, tapeler üzerinden kendilerine ikbal devşirmeye çalışanlar hâlâ aynı yerde debelenip duruyorlar. Buna karşılık AK Parti hamdolsun 2014 mahalli seçimlerini de kazandı, Cumhurbaşkanlığı seçimini de kazandı, milletvekilliği seçimini de kazandı. Yetmedi, halk oylamasını da kazandı. Sadece bunlarla kalmadık. Milletimiz ve güvenlik güçlerimizle beraber bölücü örgütü açtığı çukurlara gömdük, darbe girişimini engelledik, Suriye’de kurulan tezgâhı bozduk, ekonomik saldırıları da atlattık.”

“İHANET ÇETESİ VE BÖLÜCÜ ÖRGÜTLE BİRLİKTE TÜRKİYE’NİN ALEYHİNDE ÇALIŞMAKTAN VAZGEÇMEDİLER”

Ülke için çalıştıkları, ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ dedikleri için 80 milyonun gönlünde müstesna bir yer edindiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onlar ise yoldaşlığını yaptıkları ihanet çetesiyle ve bölücü örgütle birlikte Türkiye’nin aleyhinde çalışmaktan bir gün bile vazgeçmediler. Eskiler ‘inat da bir murattır’ derler. Bunların kendi milletlerine ve devletlerine karşı olan her işin arkasında yer alma konusunda ortaya koydukları inat, meselenin araç olmaktan çıkıp amaç hâline geldiğini gösteriyor” diye ekledi.

“Özellikle ülkemize ve milletimize olan muhabbetlerinden şüphe duymadığımız MHP’nin kritik konularda gösterdiği onurlu ve sağduyulu duruşa baktığımızda, CHP’nin ve aynı çizgideki çevrelerin konumunu çok daha açık bir biçimde görüyoruz” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, meselenin muhalefet ve siyaset değil, memleketin bekası meselesi olduğunu görerek ülkesinin ve milletinin yanında yer alan herkese teşekkürlerini dile getirdi.

CHP’NİN TEMSİL ETTİĞİ ÇİZGİ, TERÖR ÖRGÜTLERİYLE HAREKET ETME NOKTASINA GELDİ”

CHP’nin temsil ettiği çizginin, artık siyaseten muhalif olma, farklı duruş sergileme, farklı söylemde bulunma boyutunu aştığını, terör örgütleriyle ve onları Türkiye üzerine kışkırtan güçlerle birlikte hareket etme noktasına geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişlerindeki millete rağmen siyaset yapma anlayışları sebebiyle demokrasi sicilleri zaten bozuk olanlar şimdi işi bir adım daha ileriye götürüp millete karşı siyaset yapmaya başlamışlardır. Aklı başında olan herkesin rahatlıkla görebildiği bu durum Suriye’de, Irak’ta, Körfez’de, Avrupa’da ülkemize karşı kurulan tuzakların bir parçasıdır” dedi.

“Güya ‘adalet’ diyen, ama adaleti sağlamakla görevli ilk derece mahkemelerinden anayasa mahkemesine kadar tüm kurumlara saldıran bir zihniyetin derdi asla adalet olamaz, hukuk olamaz” vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir defa bile şöyle gönül diliyle şehitlerimizi andıklarını, gazilerimize şifa dilediklerini duymadıklarımız, ne yazık ki teröristler ve onlara yardım edenler için adeta dünyayı ayağa kaldırıyorlar. Hem FETÖ’nün, hem PKK’nın önde gelen isimlerinin övgüyle bahsettiği bir genel başkanın yaptığı işlerin, ülkemizin ve milletimizin yararına olmadığını anlamak için başka bir ölçüye gerek yoktur” sözlerine yer verdi.

“GİTTİĞİNİZ YOL, KANDİL VE PENSİLVANYA’NIN YOLUDUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Avrupa’nın himayesindeki sözde gazetesinden size seslenen PKK yöneticisi ‘doğru adımlar atıyorsunuz’ diyorsa, attığınız adım kesinlikle yanlıştır. Terör örgütleri olağanüstü hâlden rahatsızsa ve siz de uygulama gayesini bile bile buna karşı çıkıyorsanız, gittiğiniz yol Kandil’in, Pensilvanya’nın yoludur. Uluslararası kuruluşların uluslararası mahkemelerinin dahi eleştirmediği tarzda terör davalarına saldırıyorsanız, Türk adaletini itham ediyorsanız, yaptığınız iş bu ülkenin hayrına asla değildir. Terör örgütlerine karşı yapmayı aklınızdan geçirmediğiniz yürüyüşü, teröristleri ve onlara destek verenleri savunmak için başlatıyorsanız, kimseyi amacınızın adalet olduğuna inandıramazsınız. Mevlana Hazretleri; adaleti ağaca su vermek, zulmü ise dikene su vermek olarak tanımlıyor. Siz bu tavrınızla dikene su vererek adaleti savunmuyor, tam tersine zulmü yüceltiyorsunuz; durumunuz bu. İlla bir hak arayacaksanız, gidin FETÖ davalarının, PKK davalarının, DHKP-C davalarının görüldüğü mahkemelere, şehitlerin-gazilerin hakkını arayın, milletin hakkını arayın. Gidin, tabutlarına omuz verdiğiniz eli kanlı canilerin yetim ve öksüz bıraktığı çocukların hakkını arayın.”

“DARBECİLERİ BIRAKIP DARBEYE MARUZ KALANLARI SUÇLAYANLARA YAZIKLAR OLSUN”

‘Gül diken gül derer, rüzgâr eken fırtına biçer’ atasözlerini hatırlatarak, “Darbecileri bırakıp darbeye maruz kalanları suçlayanlara yazıklar olsun. Teröristleri bırakıp terörle mücadele edenlerin üzerine gidenlere yazıklar olsun. Ülkesini bırakıp ülkesine saldıranların argümanlarına sarılanlara yazıklar olsun” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekillerinin, dünyanın her yerinde ‘vatana ihanet suçu’ kapsamında kabul edilen eylemine sahip çıkanların, aslında taammüden aynı suça ortak olduğunu söyledi ve ekledi: “Konunun ne basın özgürlüğüyle, ne düşünce ve ifade özgürlüğüyle, ne milletvekili dokunulmazlığıyla ilgisinin olmadığını en iyi bu gürültüyü çıkartanlar biliyor. Bir başka terör örgütüyle irtibatları sebebiyle kamudan ihraç edilen ve yine örgütün emriyle cezaevinde güya açlık grevi başlatanlara yine bunlar sahip çıkıyor; bu da enteresan.”

“MİLLETİMİZE HAKİKATLERİ ANLATMADIĞIMIZ HER YERDE MEYDANIN YALANLARA KALMASI KAÇINILMAZDIR”

Ana muhalefet partisi yetkililerinin derdinin demokrasi ve özgürlükleri savunmak değil kendi suçlarını bastırmak olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz tüm bu olup bitenleri görüyor, takip ediyor, ferasetiyle neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Biz her zaman ve her konuda olduğu gibi mücadelemizi vereceğiz, hakikatleri anlatacağız, elimizden gelen çabayı göstereceğiz, takdiri milletimize bırakacağız” şeklinde konuştu.

Partisinin il teşkilatlarından millete bu meseleleri anlatma konusunda çok daha aktif hareket etmelerini beklediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimize hakikatleri anlatmadığımız her yerde meydanın yalanlara, yanlışlara, iftaralara kalması kaçınılmazdır. Bunun için hep birlikte gece-gündüz çalışmak, çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmayarak tüm vatandaşlarımıza gerçekleri anlatmak mecburiyetindeyiz” diye konuştu.

“15 TEMMUZ İHANETİNİN ÜZERİNİN ÖRTÜLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”

İki hafta sonra 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümüne ulaşılacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son birkaç yıldır pek çok büyük hadiseyi art arda yaşamasından dolayı tarihî önemdeki olayların bile sıradanlaşıp kanıksanması tehlikesiyle karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti ve “15 Temmuz’un unutulmasına, unutturulmasına, bu ihanetin üzerinin örtülmesine, bu hainlerin yaptıkları alçaklığın hesabının sorulmasının önüne geçilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. O gece canları pahasına sokakları, meydanları doldurarak ülkelerine sahip çıkan milyonların, şehitlerimizin ve gazilerimizin üzerimizdeki vebalini hiç aklımızdan çıkarmayacağız. Birileri hava meydanından kaçar gider, ama birileri de orada şahadete yürür; işte fark bu” ifadelerini kullandı.

Millete karşı sorumluluklarını ihmal etmeyeceklerini, hem ülkeyi büyütme, ileriye taşıma görevlerini yapacaklarını, hem de darbecilerden, teröristlerden, onları destekleyen iç ve dış güçlerden hesap sorma vazifesini yerine getireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK’lı teröristlerce evinin önünde şehit edilen AK Parti Lice İl Başkan Yardımcısı Orhan Mercan’a Allah’tan rahmet diledi ve halen güvenlik güçlerinin katilleri bulmak için hareket hâlinde olduğunu aktardı.

“15 TEMMUZ’U MİLLÎ GÜN OLARAK KUTLAYACAĞIZ”

Darbe girişiminin hemen ardından 15 Temmuz’un ‘Şehitler ve Demokrasi Günü’ ilan ederek o günü resmî tatil yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların ve bundan sonraki nesillerin 15 Temmuz’un manasını en iyi şekilde öğrenmesini sağlamak mecburiyetinde olduklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz’u Türkiye’de bir daha kimsenin darbe teşebbüsünde bulunmamasını benzer bir ihaneti aklına dahi getirmemesini sağlamanın sembolü hâline dönüştüreceğiz, bundan kimsenin şüphesi olmasın” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Eski Türkiye’de darbe tatilleri resmî bayram ilan edilir, zoraki etkinliklerle millete darbeler ve darbeciler şirin gösterilmeye çalışılırdı. Bundan sonra 15 Temmuz’u milletimizin istiklalinin ve istikbalinin, bayrağımızın, ezanlarımızın, demokrasimizin kurtuluş tarihini, şehitlerimizi ve gazilerimizi anma vesilesi bir millî gün olarak kutlayacağız. Teşkilatlarımızdan 15 Temmuz’u anma etkinliklerine sahip çıkmalarını, yoğun ve samimi katılım göstermelerini özellikle bekliyorum. Biz de darbe girişimi gecesi bombalanan Meclis’te, tankların ölüm saçtığı eski Boğaziçi, şimdiki 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde yapılan programlara ve çeşitli toplantılara katılarak vazifemizi ifa edeceğiz.”

“AK PARTİ TEŞKİLATLARINDA, VİZYONER ARKADAŞLARIMIZLA NÖBET DEĞİŞİMİ YAPILMALI”

AK Parti’nin kuruluşundan bugüne kadar teşkilatlarda görev yapmış olanlara teşekkür ederek, “AK Parti, Türkiye’nin en yaygın, en dinamik, en çalışkan teşkilatlarına sahip olmasaydı, bunca yıl ayakta kalamaz, bunca başarıya da imza atamazdık. Özellikle son 4 yıldır ardı ardına yaşadığımız hadiseler, seçimler ve halk oylaması sürecinde gayretleri, fedakârlıkları ve çalışmalarıyla partimizi diri tutan arkadaşlarımız ayrıca bir teşekkürü hak ediyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandık müşahitlerinden Merkez Yürütme Kuruluna kadar teşkilatların her kademesinde görev yapan herkesin, her türlü takdiri, her türlü tebriki ziyadesiyle hak ettiğini söyledi.

Bununla birlikte bu sürecin etkisiyle bazı teşkilatlarda metal yorgunluğu emarelerinin görüldüğünü de sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları söyledi: “Olağanüstü Büyük Kongremizle birlikte başlayan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu, bunun yanında Merkez Yürütme Kurulu toplantılarımızda olgunlaştırdığımız, bugün burada sizlerle birlikte daha da detaylandıracağımız bir çalışmamız var. Belde, ilçe ve il teşkilatlarımızda yorgunluk, atalet, çözülme işaretleri gördüğümüz arkadaşlarımızın daha dinamik, daha gayretli, daha üretken, daha vizyoner arkadaşlarımızla nöbet değişimi yapmalarını arzu ediyoruz. Başarılı teşkilatlarımızdaki arkadaşlarımız elbette görevlerine devam edeceklerdir. Ama genel olarak teşkilatlarımızda kapsamlı bir değişimin şart olduğunu sanıyorum sizler de kabul edeceksiniz.”

“2019 SEÇİMLERİ, BİZİM İÇİN KRİTİK ÖNEME SAHİP”

Dün gerçekleştirilen Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantısında kongre takvimini büyük ölçüde netleştirdiklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan’daki halk oylamasında gerçekleşen anayasa değişikliğiyle başarılı olmanın ölçüsünün değiştiğinin altını çizdi ve “Artık yüzde 49,9 oy bile alsanız başarılı olamıyorsunuz. Netice almak için mutlaka yüzde 50+1, buna ulaşmak zorundayız. Cumhurbaşkanlığında rahat icraat yapabilmek için Meclis’te de güçlü bir çoğunluğa şahit olmak şarttır. Bu bakımdan 2019 seçimleri bizim için kritik öneme sahiptir” dedi.

30 Mart 2014’ten bu yana yapılan seçimlerin ve gelişmelerin çok net bazı mesajlar verdiğini dile getirerek, “Şayet birlikte yaşadığımız bu seçimlerden gereken dersleri çıkarmazsak, 2019’da işimiz gerçekten çok zor demektir” sözlerine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti, diğer partilerden farklı olarak kendisini sürekli geliştirmeyi, değiştirmeyi, dönüştürmeyi, ileriye taşımayı başarabilen tek partidir. Bu sayede 15 yıldır her girdiğimiz seçimi kazandık ve kesintisiz bir şekilde iktidarda kaldık. Şu anda da değişim zilleri tüm gücüyle çalıyor. Bize düşen görev, bu çağrıya kulak vermek ve gereğini de yerine getirmektir” değerlendirmesinde bulundu.

Parti teşkilatlarında görev alanların kongre takvimine bu gözle bakmalarını, partilerini geleceğe hazırlayacak altyapıyı süratle kurmalarını beklediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, gerçekleştirdikleri toplantının hayırlara vesile olması temennisiyle tamamladı.

CEVAP VER